
- Trump ve Joker’in Politik Paralelliğinde Anti-Kahramanlık Kronolojisi - 12 Ocak 2025
- Sinemada Nükleer Manyetik Rezonans: R.M.N., Romanya ve Sağ Popülizm - 22 Ocak 2023
- Deve, Cüce, Dev: Üç Belgeselde Finansal Krizler ve Sosyoekonomi Görüngüsü - 16 Ocak 2022
- Hırsız ve Ressam (2020): Hırsızı Anlamalı Mıyız? - 3 Ocak 2022
- Artırılmış Kültürel Gerçeklik: Çizgi Filmlerin ve Animasyonların Kültürel İşlevi - 17 Nisan 2021
- Renkli Sinema Döneminin Renksiz Şaheserleri - 11 Aralık 2020
- Ferit Karol ile Kumbara (2020) Filmi ve Bir Söyleşinin Ötesi: “Siz Geniş Zamanlar Umuyordunuz” - 28 Ekim 2020
- Timurtaş Onan ile Şehirlerde Kaybolmak - 10 Ağustos 2020
- Karl Talip Kara ile Söyleşi: “Kralların Tercihidir Yağlı Boya” - 28 Nisan 2020
- Ver Parayı: Memur Olma Amir Ol - 14 Mart 2020
1967 Mardin, Kızıltepe doğumlu ressam Şerif Kino, Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Bölümü’nü bitirir. Sanatçı, üretimini ve yaşantısını Mardin’de sürdürürken yurt dışıyla da bağlantısını koparmaz. Resimlerinde renkler, boşluklar, geniş mekânlar ve insan figürleri dikkat çeker; Don Kişot ise sanatının adeta anahtar kelimesi olur. Birden fazla duyguyu harmanladığı resimlerinde yalnızlık, karmaşa, olağanlık ve olağan dışılık öne çıkarken siluetlerin oluşturduğu kompozisyonlar renklerin içinde dikkati üzerine toplar. Daha çok Don Kişot çizme, daha çok seyahat etme ve Mardin’deki sanat sempozyumlarının devamını sağlama çabasında olan ressam Şerif Kino ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.
Resim üretimine insan figürleri ve portre denemeleri ile başlamışsınız. Sonrasında çalışmalarınızı çeşitlendirseniz de hâlâ eserlerinizde insan figürasyonunun ağırlıklı olduğunu söyleyebiliriz. Bu konudaki motivasyonunuz nedir?
Zamanın hızına ayak uydurmakta zorlandığımız bu çağda değerli vakitlerini bana ayırdıkları için art-his üyelerine ve kurucularına öncelikle teşekkürlerimi sunarım.
Genel itibariyle çalışmalarımda figüre ağırlık veririm. Bana göre figürsüz resim ruhunu, heyecanını kaybetmiş bir canlıya benzer. Anlayacağınız odak noktam figürdür, çalışmalarımı inceleyince bu hemen göze çarpar.
Mardin’deki üretim sürecinizi, İstanbul ve yurt dışındaki çalışmalarınızla birlikte devam ettiriyorsunuz Taşra ve kent kültürünü bir arada yaşayan bir sanatçı olarak aradaki farklılıkların sanat üretiminize ne gibi etkileri, katkıları oluyor?
Mardin’deki çalışmalarımın ortaya çıkmasına Avrupa’ya ve dünyanın çeşitli yerlerine yaptığım seyahatler büyük zenginlik katıyor. Çünkü sanatçı için yeni yerler görmek, keşfetmek çalışmalarının uluslararası arenada boy gösterebilmesine önayak oluyor. Resimlerinin ulusal sınırları aşmasında, enternasyonal bir boyut kazanmasında önemli bir rol oynuyor. Bunu kendi çalışmalarımda da fark edebiliyorum. Seyahat dönüşlerimden sonra yaptığım çizimlerde yeni çalışma biçimleri ve yeni renkler kullandığımı hemen fark edebiliyorum.
Mardin’in ciddi bir sanat üretimi potansiyeli var. Bu biraz da bölgenin kozmopolit yapısı ile mi ilgili?
Mardin’in tarihi dokusu çok zengin, hâlen birçok uygarlığın izini taş mimarisinde koruyor. Medeniyetler şehridir ve dini, dili, ırkı ne olursa olsun birçok insanı barındıran ender şehirlerden biridir Mardin. Bütün bunlar birleştiğinde sanatçı için Mardin’de yaşamak bir ayrıcalık olabiliyor. Mardin, sanat faaliyetlerinin yapılabileceği cazip yerlerden biri olma unvanını elde edebilir diye düşünüyorum.
Uluslararası Mardin Resim Sempozyumu devam etmedi. Mardin’de tekrar benzeri bir sanat organizasyonu görebilecek miyiz? Bu konuda çalışmalarınız var mı?
Şimdiye kadar üç tane uluslararası resim sempozyumunun küratörlüğünü yaptım ve bundan sonra da bu sempozyumların geleneksel olarak devam etmesi için birtakım girişimlerde bulunuyorum. Elbette bazı sergiler düzenliyorum. Yurt içinden ve zaman zaman yurt dışından da bazı sanatçıların katılımı oluyor. Mardin hepimizin bildiği üzere başlı başına bir açık hava müzesi zaten. Sanatçılar için burada sergilere katılım göstermek bir ayrıcalıktır bence.
Cervantes’in Don Kişot karakteri eserlerinizde önemli bir yer tutuyor. Pek çok ütopik ve masalsı karakter arasından neden Cervantes’in bu kahramanını içsellediğinizi merak ediyoruz.
Benim idolüm Don Kişot’tur, Sancho Panza değildir. Günümüz dünyasında zaten herkes Sancho Panza rolünü oynuyor. Bana sorulursa, önemli olan Don Kişotluk yapabilmektir bu çağda.

Yeni çalışmalarınız ve projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Tabii ki yeni projelerim var; daha çok Don Kişot resmi çizmek, seyahat etmek ve Mardin’de sempozyumların devamını sağlamak.
Şerif Kino’nun Kişisel Sergileri
1995, 1996, 1997 Nini Gallery Börlange / İsveç
1998 Çatı Art House / Teşvikiye / İstanbul
2004 Temore Art Gallery / Şişli / İstanbul
2005 Kadıköy Sanat Gallery / İstanbul
2007 Kadıköy Ütopya Platform Sanat Gallery / İstanbul
2008 Dionisos Art Workshop / İstanbul
2009 Ütopya Platform Art Gallery / İstanbul
2010 International Painting Symposium (Curator) 2010 TÜYAP International Painting Fair / Istanbul 2011 International Painting Symposium 2 /Mardin 2011 Oda Art Gallery / İstanbul
2011 Insanbul Art Gallery / İstanbul
Katıldığı Diğer Sergiler
1993 Basın Museum / Çemberlitaş / İstanbul
1994 The Marmara Hotel Exhibition Hall / İstanbul
1997 Youth Activity (chaos) Tuyap Tepebaşı Exhibition Hall / İstanbul
2000 Basın Museum / Çemberlitaş / İstanbul
2004 IM-İstanbul Mardin Interaction of Disciplines of Art
2005, 2006, 2007 Kadıköy Art Gallery / İstanbul
2010 Uluslarası Resim Sempozyumu Katılımcı Sanatçı / Erzurum, Mardin
2011 Yüzde Yüz Barış İsteyenler Sergisi / İstanbul
2011 Dionysos Sanat Evi / İstanbul
2011 İnsan Hakları Vakfı Sergisi Tophane-i Amire / İstanbul
2011 International Painting Symposium Artist / Mardin
2011 Oda Art Gallery / İstanbul
2012 International Painting Symposıum Participant Artist / Goslar-Germany 2012 Tüyap Art Fair / İstanbul
2013 International Painting Symposıum Participant Artist / Mardin
2013 Yersiz Kader Birliği Sergisi / Kızıltepe