2017 yılının bitmesine ramak kalmışken, art-his yazarları olarak yılın bizim için akılda kalan filmlerini listeledik. Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı Ödülü’nü alan ve oldukça konuşulan Teströl es Lelekröl (On Body and Soul), son dönemde çoğu kişinin “en iyi” olarak nitelendirdiği ve adını anarken dahi heyecanlandığı Call Me by Your Name, Pedro Almodovar’ın jüri başkanlığını yaptığı […]
sinema
Doğa ve İnsan İlişkisi Üzerine: The Red Turtle ile Koca Dünya
İlk önce doğa vardı. Üzerinde yaşayan canlılara sonsuza yakın imkânlar bahşetti. İnsan ilk kez adımını attığında diğer canlı türlerinden pek farkı yoktu. Fakat zamanla aklını kullanarak kendisini geliştirdi. Aletler, araçlar, makineler yaptı; şehirler kurdu; kendi kendisiyle, hayvanlarla ve doğayla savaştı. İçindeki sahip olma tutkusu hiç tükenmedi, kendisi dışındaki herkes ve her şey ona boyun eğmeliydi, […]
İşe Yarar Bir Şey (2017): Detaylardaki Güzelliklere Dair
Not: Yazı, filmin sürprizlerini ele vermektedir. Lütfen izlemeden okumayınız. “Sinema dışında hiçbir sanat dalı, bizi gündelik hayatın çeşitliğine, dokusuna, tenine bu derece yakınlaştıramaz. Ancak onun ortaya çıkışı, gelişimi, başka bir yerle olan bağı, bize bir hasreti ya da yakarışı hatırlatır.” John Berger* Maalesef ülkemizde tren ile seyahat kültürü yok. İnsanlarımız içi ve dışı birbirinden ayrı […]
Kimsin Lan Ben?: Little Big Man (1970)
Nietzche, “İnsan, aşılması gereken bir varlıktır.” cümlesini ara ara tekrar eder Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabında. Bu minvalde, “Bir merkez çevresindeki dönme hareketinde, cismi merkeze doğru çeken kuvvete merkezcil kuvvet, bunun ters yönünde ve eşit şiddette cismi merkezden uzaklaştırmaya çalışan kuvvete de merkezkaç kuvveti adı verilir.” tezini hatırlatalım. İlk cümleden son cümleye kadar öteki’nin ben’i, ben’in […]
Devrime Fransız Kalmak: Danton (1983)
Bizler ‘dâvâ’yı Ağrı Dağı’nın zirvesine çıkaracaktık. Yola koyulduk, bin zahmet ve emekle, acılar çekerek dağa […]