Alfonso Cuarón’un Altın Aslan ödüllü son filmi Roma (2018), izleyici ve eleştirmenler arasında fikir ayrılıkları yarattı; bir tarafta filmi başyapıt ilan edenler, diğer tarafta filmi başyapıt ilan edenleri başyapıt görmemişlikle eleştirenler. Film hakkında beklentiyi büyüten yorumların izleyicinin izleme pratiğini etkilemesi kaçınılmaz. Ancak beklediğinden fazlasını bulanlar için Roma, sinematografisi, yönetmenliği ve devinim hâlindeki kamerasıyla hayatın içinde […]
eleştiri
İşe Yarar Bir Şey (2017): Detaylardaki Güzelliklere Dair

Not: Yazı, filmin sürprizlerini ele vermektedir. Lütfen izlemeden okumayınız. “Sinema dışında hiçbir sanat dalı, bizi gündelik hayatın çeşitliğine, dokusuna, tenine bu derece yakınlaştıramaz. Ancak onun ortaya çıkışı, gelişimi, başka bir yerle olan bağı, bize bir hasreti ya da yakarışı hatırlatır.” John Berger* Maalesef ülkemizde tren ile seyahat kültürü yok. İnsanlarımız içi ve dışı birbirinden ayrı […]
İşe Yarar Bir Şey (2017): Yaşamak, Bir At Gibi Huysuzlanıyor Kapımızda Sevgilim

İşe Yarar Bir Şey (2017), tesadüf unsurunun vazgeçilmez olduğu Pelin Esmer sinemasında şiirsel gerçekçi anlatımı ile ayrı yerde duran bir yapım. Sinemaya Koleksiyoncu (2002) ve Oyun (2005) olmak üzere iki belgeselle giriş yapan, hatta 90’larda tarihi bir filmde (Cumhuriyet, 1998) yönetmen asistanlığı deneyimi de bulunan Pelin Esmer, ilk uzun metrajlı filmi 11’e 10 Kala’da (2009) […]
The Wild Child (1970): Vahşi Çocuk ile Kol Kola, Yeni Bir Kıtaya

“Ama sözler, aynı zamanda müziktir Victor. Belki öğrenirsin.” Çocuk ruhunu çok iyi anlayıp yansıttığını bildiğimiz François Truffaut’nun 1970 yapımı filmi The Wild Child (L’enfant Sauvage), Tarzan hikâyesinin erken örneklerinden biri gibi görünse de aslında yönetmenin, “oyuncu-yönetmen” arasındaki ilişkiyi sembolizm yoluyla ortaya koyduğu ayrıksı bir yapımıdır. Doktor Itard rolüyle filmde karşımıza çıkan Truffaut, 18. yüzyıl Fransa’sında […]